-
1 kâğıt
1) Papier ntbir şeyi kâğıda dökmek etw zu Papier bringen2) ( belge) Schein m; ( aşı kâğıdı) Pass m; ( nüfus kâğıdı) Ausweis m; ( temiz iş kâğıdı) Zeugnis nt
См. также в других словарях:
duvar dayağı — is. Yıkılmaması için duvara eğik olarak konulan destek ağaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
duvar dişi — is., mim. İleride eklenecek duvarın iyice tutunması için duvarın bir yerinde bırakılan tuğla çıkıntıları, ekleme dişi … Çağatay Osmanlı Sözlük
duvar kâğıdı — is. Duvarları süsleyip güzelleştirmek için yüzeylerine yapıştırılan düz veya desenli kâğıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
SİPER — f. Arkasına saklanılacak şey. Koruyan. * Mânia. Sığınak veya set arkası, duvar altı gibi kuytu yerler. * Okun, giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan âlet. * Muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bölme — is. 1) Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim 2) Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer Gözlerimi tabağıma eğmiş bir vaziyetteyim ama telefon bölmesini âdeta bakmadan görüyorum. R. H. Karay 3) Büyük bir yeri, alanı küçük oda … Çağatay Osmanlı Sözlük
dayak — 1. is., ğı Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi, sopa, patak, kötek Birleşik Sözler dayak arsızı dayak düşkünü dayak kaçkını meydan dayağı sıra dayağı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
kordon — is., Fr. cordon 1) Genellikle ipekten yapılmış kalın ip Yaver kordonu. 2) Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir Bize defineden pay çıkaracak derken bütün urbamızı, saat kordonumuzu, para cüzdanımızı, yeni potinlerimizi üste verdik. H. R … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşelik — is., ği 1) İki duvarın kesiştiği yere aralarındaki açıyı doldurmak için uygulanan ahşap veya kârgir işçiliği 2) Kapı veya pencere aralığının köşesini oluşturan taş 3) Duvar köşelerinde, üstüne lamba vb. şeyler konan el yapımı, ahşap, süslü eşya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pano — is., Fr. panneau 1) Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha 2) Elektrikle çalışan araçların kontrol ve komuta düğmeleri, ekran, sinyal lambası vb. parçalarının bir arada toplandığı bölüm 3) Ağaç duvar… … Çağatay Osmanlı Sözlük